DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 20638000,62%
Denizli
26°

AÇIK

16:55

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

Gülçin DEMİRCİ

Gülçin DEMİRCİ

17 Mart 2023 Cuma

Yoğurt Diyeti Nedir? Nasıl Hazırlanır?

Yoğurt Diyeti Nedir? Nasıl Hazırlanır?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhabalar Ben Dyt Gülçin Demirci;

Pratik bir şekilde kendinizi diyete hazırlayıp istediğiniz bir vücuda girebilmek için güzel bir başlangıç yapın.

Kendinizi rahat hissedin ilk başta o kadar sıkmanıza gerek yok her şey küçük bir adımla başlar.

Yoğurtla birlikte vitamini bol bir mini diyete başlamaya hazır mısınız?

Malzemeler

  • Yoğurt
  • Soda
  • Limon
  • Nane

Hazırlanışı

  1. Yoğurdu bir kaba koyarak çırpmaya başlayın.
  2. Sodayı kabın içine boşaltarak karıştırmaya devam edin.
  3. 2 yemek kaşığı limonu karıştırdıktan sonra yarım çay kaşığı naneyle birlikte karıştırın
  4. Bardağa koyulup içilmeye hazır

Afiyet olsun

Unutmayın: Yedikleriniz Kaderinizi Belirler!..

Dyt Gülçin DEMİRCİ

Devamını Oku

SAĞLIKLI BESLENME GERÇEKTE NEDİR?

SAĞLIKLI BESLENME GERÇEKTE NEDİR?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Üzerinde çokça tartışılan ve her geçen gün güncellenen konuların başında sağlıklı ve dengeli beslenme gelir. En bilinen tanımlarıyla konu başlıklarını özetlemek mümkün.

Beslenme: Bireyin büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besinleri vücuda alıp kullanabilmesidir. Beslenme, açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir.

Yeterli ve Dengeli Beslenme: Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin ögelerinin her birinin yeterli miktarda düzenli olarak alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması durumudur.

Yeterli ve dengeli beslenme yaşam kalitemizi artıracağı gibi sağlıklı bir gelecek ve yaşlılık için de iyi bir yatırımdır.

Tıbbın babası kabul edilen Hipokrat, sağlıklı yaşamın temel ilkesini ’’bireyin kişisel yapısı ve değişik besinlerin gücü ”nü bilmek şeklinde tanımlar.Dünya Sağlık Örgütü ise sağlığı, fiziksel, bedensel, ruhsal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlamıştır. Sağlıklı büyüme ve gelişme, mevcut sağlığın korunması, yaşam süresi ve yaşam kalitesinin arttırılması için besinlerin yeterli-dengeli ve çeşitli olarak tüketilmesi, yani doğru ve sağlıklı beslenmedir aslolan.

Genel ve bilinen tanımlar bunlar olsa da tüm dünyanın en önemli konular arasında gördüğü sağlıklı beslenme ile ilgili yüz yıllardan beri farklı tanımlar yapılmaktadır. Ortak değinilen sonuç niteliğindeki noktaların gösterdiği benzerlik, sağlıklı ve dengeli beslenmenin aslında hiç de zor olmadığını aksine basit bir matematiksel işleme dayandığını gösterir.

Son zamanlarda ehil olmayan kişilerin yaptığı, altyapıdan ve yeterli bilimsel çalışmalardan yoksun bir takım açıklama ve öneriler bu konuda zaten kafası oldukça karışık olan toplumun beslenme bilgi düzeyini daha da dramatik hale getirmektedir.Bu durumun özellikle, toplumda yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarından en çok etkilenen gebelerle büyüme çağındaki çocuklar, gençler açısından geri dönüşü son derece zahmetli olan ya da geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına yol açacağı kuvvetle muhtemeldir.Dolayısıyla yanlış ve dengesiz beslenme sorunlarının önlenmesindeki temel araçlardan biri olan, doğru zamanda doğru yer ya da kişilerden, doğru bilgi ile donanmak, önce bireyin kendisinin, akabinde ailenin ve toplumun beslenme şeklinin düzeltilmesindeki ilk adım olabilir. Zira bireyin, ailenin ve toplumun birinci amacı sağlıklı – üretken- mutlu olmaktır.Bunun simgesi de şüphesiz aklen, ruhen, bedenen ve sosyal yönden iyi gelişmiş, iyi işler bir vücut yapısı ve bu yapının da yaşam boyu korunmasıdır.Tabii ki bu işlerliği sağlayan tek unsur beslenme değildir, kalıtım, iklim, çevre koşullarının etkisi yadsınmamakla birlikte, doğru ve sağlıklı beslenmenin tüm bu faktörlere tek başına etkisi olduğu pek çok araştırmada gösterilmektedir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmenin basit bir matematiksel işleme dayandığını vurgulamıştık. Alınan kalori, harcanan kaloriden fazla olduğu takdirde kilo artışı gözlenir. Tam aksine harcanan kalori, alınan kaloriden fazla olduğunda ise kilo kaybı gözlenir. Burada tükettiğimiz besinlerin miktarı, sıklığının fazla olması ve hareketsiz bir yaşam hem fizyolojik sağlığımızın bozulmasına hem de artan kronik hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.

Oldukça uygulanabilir değişikliklerle beslenme alışkanlığımızı ve bozulan fizyolojik sağlığımızı geri kazanmak mümkün. Önemli olan geç kalınmadan, kötü beslenme alışkanlıklarının yerini doğru beslenme alışkanlıklarına bırakmasıdır. Genel önerileri kısaca özetleyecek olursak:

Fazla kilolar mutlaka verilmelidir.Tereyağı, margarin, don yağı, iç yağı yememeli ve yağlı süt içiminden kaçınmalıdır. Bunların yerine sıvı yağlar yenmelidir.Posalı gıdaları yani sebze ve meyve tüketimini artırmalıdır. Düşük glisemik indeksli (kan şekerini az yükselten) gıdalar yenmeli, yüksek glisemik indeksli gıdalar yenmemeli veya az yenmelidir.Her gün 30 dakika egzersiz veya yürüyüş yapılmalıdır.Vücudu hastalıklardan koruyan ve antioksidan denilen C vitamini, A vitamini, selenyum ve E vitamini içeren gıdaları bol tüketmelidir.Pastane ürünleri yememeye çalışınız. Kraker, pasta, bisküvi ve kurabiyelerde sağlığa zararlı hidrojenize yağ vardır.Kola ve gazoz yerine taze meyve suyu ve su tercih ediniz. Alkolden uzak durunuz. Günde 8-10 bardak su içiniz. Fizyolojik açlık durumunuzdan emin olunca yemek yiyiniz. Unutmayın ki sık yapılan duygusal açlıklar ve öğün saatlerinin düzensiz oluşu, artan yağ dokusuyla beraber başta obezite olmak üzere birçok hastalığa yol açmış olur.

Gördüğümüz gibi ufak dokunuşlarla sağlıklı ve dinç kalabilmek oldukça basit. Her konuda olduğu gibi sağlıklı beslenmede de plan, ciddiyet ve uygulanabilirlik çok önemlidir. Vücudumuzun hayat boyu en kıymetli hazinemiz olduğu unutulmamalı ve tüm zararlı alışkanlıklardan vazgeçilmelidir.

Unutmayın: Yedikleriniz Kaderinizi Belirler!..

Dyt Gülçin DEMİRCİ

Devamını Oku

BESLENME DÜZENİ VE SIKLIĞI NE OLMALIDIR?

BESLENME DÜZENİ VE SIKLIĞI NE OLMALIDIR?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tıpkı parmak izimiz gibi vücut yapımız ve bedenimizde bize özeldir. Her birey kendi metabolizmasını ve intoleranslarını en iyi şekilde gözlemyebilir. Yüzyıllardan beri yeme düzeni ve sıklığı oldukça tartışılan bir konu olsa da, ben  kabul ettirilmeye çalışılan keskin düzenlere katılmıyorum.

Diyet bireye özgü olmalıdır. Ezbere yazılmış diyetler, kişiyi tanımadan  verilmiş programlar hem bireyi diyetten soğutan hemde diyeti başarsızılığa sürükleyen noktalar arasındadır. Ben öğünlerin dizilişi ve sıklığı için de bireysel özgürlükten yanayım. Kimi insan 3 öğünle sağlıklı sonuçlar alırken kimi insan 2 öğünle diyetini sürdürebilir. Benzer şekilde kimi insan ara öğünlerinden vazgeçemezken kimi insan ara öğüne ihtiyaç dahi duymaz. Burda esas olan kan şekeri dalgalanmalarınızdır. Aralıklı orucun başarısı herkes tarafından konuşulur. Öğün saatleri arasına minumum 4-5 saat koymak  mideyi dinlendirme,organlarıyormama,psikolojik stresi azaltma ve daha birçok faktör açısından da kritik önem arz ediyor. Herhangibir sağlık probleminiz yoksa,sosyalyaşamıınız ara öğüne müsait değilse yada sık sık acıkmıyorsanız ara öğün yapmadan 3 ana veya 2 ana öğün şeklinde beslenebilirsiniz. Fakat bu saydıklarımdan herhangi birinin aksi mevcutsa ara öğünü yapmanızda fayda var. Sağlıklı ve doyurucu atıştırmalıklarla kan şekerinizi dengede tutarak da gayet başarılı bir düzen yakalayabilirsiniz. Ben her ne kadar öğün saatleri arasında olabildiğince mesafe olmasını savunsam da bunu hiç kimseye diretmeye hakkım yok.Çünkü belirttiğim gibi diyet bireye özgü olmalıdır,bu noktayı es geçmezsek ne demek istediğim daha net şwkilde anlaşılacaktır.

 

Beslenme özgürlüktür.Beslenmenizi yönetirken kalbinizi,beyninizi,duygularınızı değil de sadece midenizi dinlediğinizde doğru yolu bulacaksınızdır. Biz beslenme uzmanları işte bu doğru yolu tespit etme de her daim danışanın menfaatlerini gözeterek,sağlığa kavuşmasını hedefliyoruz. Unutmayın vücudumuz bizimle konuşur,onu dinlemeyi bilip istediğini verdiğimizde ise bize sağlıklı bir şekilde hayatta eşlik eder.Bu nedenle iyi bir dinleyici olup,keşfetmeyi bilelim.

Unutmayın: Yedikleriniz Kaderinizi Belirler!..

Dyt Gülçin DEMİRCİ

Devamını Oku