Üzerinde çokça tartışılan ve her geçen gün güncellenen konuların başında sağlıklı ve dengeli beslenme gelir. En bilinen tanımlarıyla konu başlıklarını özetlemek mümkün.
Beslenme: Bireyin büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besinleri vücuda alıp kullanabilmesidir. Beslenme, açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir.
Yeterli ve Dengeli Beslenme: Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin ögelerinin her birinin yeterli miktarda düzenli olarak alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması durumudur.
Yeterli ve dengeli beslenme yaşam kalitemizi artıracağı gibi sağlıklı bir gelecek ve yaşlılık için de iyi bir yatırımdır.
Tıbbın babası kabul edilen Hipokrat, sağlıklı yaşamın temel ilkesini ’’bireyin kişisel yapısı ve değişik besinlerin gücü ”nü bilmek şeklinde tanımlar.Dünya Sağlık Örgütü ise sağlığı, fiziksel, bedensel, ruhsal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlamıştır. Sağlıklı büyüme ve gelişme, mevcut sağlığın korunması, yaşam süresi ve yaşam kalitesinin arttırılması için besinlerin yeterli-dengeli ve çeşitli olarak tüketilmesi, yani doğru ve sağlıklı beslenmedir aslolan.
Genel ve bilinen tanımlar bunlar olsa da tüm dünyanın en önemli konular arasında gördüğü sağlıklı beslenme ile ilgili yüz yıllardan beri farklı tanımlar yapılmaktadır. Ortak değinilen sonuç niteliğindeki noktaların gösterdiği benzerlik, sağlıklı ve dengeli beslenmenin aslında hiç de zor olmadığını aksine basit bir matematiksel işleme dayandığını gösterir.
Son zamanlarda ehil olmayan kişilerin yaptığı, altyapıdan ve yeterli bilimsel çalışmalardan yoksun bir takım açıklama ve öneriler bu konuda zaten kafası oldukça karışık olan toplumun beslenme bilgi düzeyini daha da dramatik hale getirmektedir.Bu durumun özellikle, toplumda yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarından en çok etkilenen gebelerle büyüme çağındaki çocuklar, gençler açısından geri dönüşü son derece zahmetli olan ya da geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına yol açacağı kuvvetle muhtemeldir.Dolayısıyla yanlış ve dengesiz beslenme sorunlarının önlenmesindeki temel araçlardan biri olan, doğru zamanda doğru yer ya da kişilerden, doğru bilgi ile donanmak, önce bireyin kendisinin, akabinde ailenin ve toplumun beslenme şeklinin düzeltilmesindeki ilk adım olabilir. Zira bireyin, ailenin ve toplumun birinci amacı sağlıklı – üretken- mutlu olmaktır.Bunun simgesi de şüphesiz aklen, ruhen, bedenen ve sosyal yönden iyi gelişmiş, iyi işler bir vücut yapısı ve bu yapının da yaşam boyu korunmasıdır.Tabii ki bu işlerliği sağlayan tek unsur beslenme değildir, kalıtım, iklim, çevre koşullarının etkisi yadsınmamakla birlikte, doğru ve sağlıklı beslenmenin tüm bu faktörlere tek başına etkisi olduğu pek çok araştırmada gösterilmektedir.
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin basit bir matematiksel işleme dayandığını vurgulamıştık. Alınan kalori, harcanan kaloriden fazla olduğu takdirde kilo artışı gözlenir. Tam aksine harcanan kalori, alınan kaloriden fazla olduğunda ise kilo kaybı gözlenir. Burada tükettiğimiz besinlerin miktarı, sıklığının fazla olması ve hareketsiz bir yaşam hem fizyolojik sağlığımızın bozulmasına hem de artan kronik hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.
Oldukça uygulanabilir değişikliklerle beslenme alışkanlığımızı ve bozulan fizyolojik sağlığımızı geri kazanmak mümkün. Önemli olan geç kalınmadan, kötü beslenme alışkanlıklarının yerini doğru beslenme alışkanlıklarına bırakmasıdır. Genel önerileri kısaca özetleyecek olursak:
Fazla kilolar mutlaka verilmelidir.Tereyağı, margarin, don yağı, iç yağı yememeli ve yağlı süt içiminden kaçınmalıdır. Bunların yerine sıvı yağlar yenmelidir.Posalı gıdaları yani sebze ve meyve tüketimini artırmalıdır. Düşük glisemik indeksli (kan şekerini az yükselten) gıdalar yenmeli, yüksek glisemik indeksli gıdalar yenmemeli veya az yenmelidir.Her gün 30 dakika egzersiz veya yürüyüş yapılmalıdır.Vücudu hastalıklardan koruyan ve antioksidan denilen C vitamini, A vitamini, selenyum ve E vitamini içeren gıdaları bol tüketmelidir.Pastane ürünleri yememeye çalışınız. Kraker, pasta, bisküvi ve kurabiyelerde sağlığa zararlı hidrojenize yağ vardır.Kola ve gazoz yerine taze meyve suyu ve su tercih ediniz. Alkolden uzak durunuz. Günde 8-10 bardak su içiniz. Fizyolojik açlık durumunuzdan emin olunca yemek yiyiniz. Unutmayın ki sık yapılan duygusal açlıklar ve öğün saatlerinin düzensiz oluşu, artan yağ dokusuyla beraber başta obezite olmak üzere birçok hastalığa yol açmış olur.
Gördüğümüz gibi ufak dokunuşlarla sağlıklı ve dinç kalabilmek oldukça basit. Her konuda olduğu gibi sağlıklı beslenmede de plan, ciddiyet ve uygulanabilirlik çok önemlidir. Vücudumuzun hayat boyu en kıymetli hazinemiz olduğu unutulmamalı ve tüm zararlı alışkanlıklardan vazgeçilmelidir.
DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
15 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
15 Ekim 2024DÜNYA
15 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
15 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
15 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
15 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
15 Ekim 2024