Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler “21 Konferansı’na katılan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Savunma sanayisi ürünlerinin başarısı diğer alanlardaki Türk malı konusunda bir algı değişimine yol açtı. Savunma sanayinin başarısı, Türk malı ise mutlaka değerlidir gibi bir algı oluştu” dedi.
Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler “21 Konferansı, Antalya’nın Belek Turizm Merkezindeki bölgesindeki bir otelde başladı. Programa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Naki Polat ve sektör temsilcilerin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Programın açılışında konuşan Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Naki Polat, 2011’de 60 firma ile kurulan birliğin bugün bin 100 firmaya yükseldiğini belirterek, savunma ve havacılık sanayiinde 170 ülkeye ihracat yapabilen sektör haline geldiklerini, söyledi.
Kurulduklarında 1 milyar dolar olan ihracatı bugün 3 milyar dolar seviyesine çıkardıklarını kaydeden Polat, 10 yılda kilogram başına 60 dolarlık ihracatla ülke ortalamasının çok üzerinde olduğunu kaydetti. Geçen 10 yılda sadece mühimmat, parça, ekipmanla sınırlı kalmayıp, zırhlı araç, helikopter, roket, füze, İHA, SİHA gibi savunma sistemleri ihracatlarının da gerçekleştirildiği belirtti.
Savunma sanayinin ülkenin kalkınmasında önemli bir yer edindiğini ifade eden Polat, “Geliştirdiğimiz sistemler ve teknoloji ivmesiyle ve aktif dış politika uygulamasıyla ülkemiz savunma sanayinde aranan bir marka haline gelmiştir. Önümüzdeki yıllarda bu markalaşma sayesinde ihracatında önemli bir ivme yakalayarak ülkemiz bir üst ligde yer alacaktır” diye konuştu.
“Savunma sanayi ihracatının önemi”
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, savunma ve güvenlik teknolojilerinin uluslararası platformda lider ve yol gösterici bir Türkiye’yi beklediğini belirtti.
Bu yönde gerekli adımlar atılarak, Türkiye’nin savunma sanayi ihracatının en üst düzeyde yerli ve milli olması yönünde çalışmalara devam ettiklerinin altını çizen Demir, “Savunma ve havacılık sanayileri yoğun ve özel bir alan. Özellikle bu günlerde bu üzerinde konuşacağımız savunma sanayii stratejileri ve küresel stratejiler noktasında üzerinde durulması gereken bazı hususlar var. Savunma sanayi ihracatı herhangi bir konu değildir. Türkiye’nin ihracat politikasında tekstil otomotiv tarım gibi sektörler ticari konular ama savunma sanayi ihracatı konusu asla ve asla ticari bir konu değil. Bunun çok yönü var. Herhangi bir ihracat yaparken fazla izin almanız gerekmez ama bir savunma sanayi ürünü ihracatı yaptığınızda ihraç kontrolörüne tabisinizdir” diye konuştu.
“Türkiye algısı değişti”
Demir, silahlı kuvvetlerin yaptığı operasyonlar başarıların Türkiye algısını değiştirdiğinin altını çizdi.
İsmail Demir, bu algıyı değiştirmede TSK’nın kullandığı yerli teknolojilerin etkisinin olduğunu belirterek, “Artık güçlü teknoloji üreten bir Türkiye imajı oluştu. Böylelikle Türkiye’nin masadaki duruşu değişti. Çok sayıda yabancı ülke Türkiye artık başka gözle baktıklarını ifade eder oldular. Türkiye’nin dünya üzerindeki teknoloji yetkinlik algısı değişti. Savunma sanayisi ürünlerinin başarısı diğer alanlardaki Türk malı konusunda bir algı değişimine yol açtı. Savunma sanayinin başarısı, Türk malı ise mutlaka değerlidir gibi bir algı oluştu” ifadelerine yer verdi.
“İthal girdiler düşük”
Küreselleşen dünyada savunma sanayisi ürünleri Afrika’dan Güneydoğu Asya’ya, Güney Amerika’dan Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde müşteri ve Pazar bulduğunu işaret eden İsmail Demir, “Ürünlerimiz kontrollü ve belirli süreçlerin ardından gönderilirken, ürünlerimizin kullanma şekliyle ilgili olarak tamamen tezvirat içeren yaklaşımlar gördük. Bugün kilogram başına ihracatı konuşurken, savunma sanayi ürünlerimizin ihracatı birkaç bin doların üzerinde ama daha da memnuniyet verici hususlar. Kilo başına 3 bin dolar bir ürünümüzün, ithal girdisinin birkaç yüz dolarda kaldığını görmekte yine memnuniyet verici bir husus. Tabi ki ürünlerimizin ithal girdisinin sıfırlanması hedefimizde yok ve çokta mantıklı değil ama bu rakamı sadece çok harcıalem ürünler bazında olması ve ticari kaygılar taşıması önemli. Önemli olan savunma sanayimizde yenilik oranımızın ve kabiliyetimizi stratejik ürünler bazında yüzde 100’e çıkartmak. Yoksa diğer anlamda her fazda yüzde 100 yerli olacağız gibi bir strateji çokta anlamlı değil” dedi.
“Cumhurbaşkanımız ayrı bir önem veriyor”
Bu hedeflere yürürken, Türkiye’nin de bir yürüyüşü olduğunu ve bunun bir hedef ve strateji doğrultusunda olduğuna vurgu yapan İsmail Demir, “Cumhurbaşkanımız savunma sanayini kendi himayeleri altına alarak, bu alana verdiği önemi gösterdi. Bununda kendini gösteren sonuçları görüyoruz” ifadelerini kullandı.”
“5 yılda 300 milyar dolarlık hedef”
TİM Başkanı İsmail Gülle, Eylül ve Ekim ayı ihracatlarında 20 milyar doları ayan ihracatın kasım ayında 21.5 milyar dolarlık yeni bir rekora imza attıklarını kaydetti.
Yılbaşından bu yana ihracatçıların 203 milyar dolarlık ihracat başarısı gösterdiğini açıklayan Gülle, “Son 12 aylık ihracatımız ise 221 milyar dolara ulaştı. Orta vadedeki 211 milyar dolar hedefini aşmakla beraber, 2022 hedefi olan 235 milyar dolara oldukça yaklaştık. Şimdi hedefimiz tüm bu kazanımları kalıcı hale getirerek, Türkiye’nin ihracatını 5 yıl içinde 300 milyar dolara taşımak. Bunu başarabilmek için katma değerli ürün, marka değeri yüksek, teknolojik ürünleri artırmalıyız. Tüm bunları yapabilmek için savunma ve havacılık sektörü buna örnek bir sektör. Savunma sanayi sektörünün ihracatı 10 yılda bu sektörde 4 katına çıktı. Bu yıl sektör ihracatı yüzde 40 artarak, 2 milyar 820 milyon dolar oldu. 172 ülkeye savunma sanayisi alanında ihracat gerçekleştirdik. Aralık ayı henüz eklenmemişken savunma 2019 yılını da aşmış oluyor. Aralık rakamlarıyla birlikte inşallah sektör ihracatı 3 milyar doları aşacak. Kasımda 385 milyon dolarla yüzde 100’ü aşan ihracatla yeni bir rekor kırdı. Kilogram başına ihracatımız 66.7 dolarla katma değeri en yüksek sektör” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye artık bir dünya markası oldu”
İHA denince artık akla gelen ilk ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Gülle, “Türkiye artık bir dünya markası oldu. Mega projelerimiz geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlıyor. TSK gibi güçlü bir referansımız var. Ülkemizin milli hedefleri çerçevesinde savunma sanayinde en gelişmiş ilk 10 ülke arasına girmek istiyorsak, ihracat alanında da bu durum farklı değil. TİM olarak savunma sanayine ayrı bir önem veriyoruz. Sektörde kazanılan başarılar dosta güven düşmana korku veriyor. Ülkemizde barışın ve refahın anahtarı oluyor. İhracat bu anlamda özel ve önemli bir yere sahiptir” dedi.
DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
08 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
08 Ekim 2024DÜNYA
08 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
08 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
08 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
08 Ekim 2024DENİZLİ SON DAKİKA HABERLERİ
08 Ekim 2024